Mart ayı başında Tarım ve Orman Bakanlığı, 8 Milyar 998 milyon 174 bin 300 liralık mazot ve gübre destek ödemesinin çiftçilerin hesaplarına aktarılmaya başlandığını açıkladı. Rakam kulağa dolgun geliyor ancak dekar başına bölündüğünde küçük çiftçi için küçülüyor. En fazla desteğin verildiği kategori olan kuru tarımda yani buğday arpa ekimi için dekar başına gübre ve mazot desteği toplam 149 TL. 100 dönümden fazla araziye sahip büyük tarım şirketine de 1 dönüm araziyi işleyerek geçinmeye çalışan çiftçiye de aynı destek miktarı veriliyor.
En ucuz ve zaruri gübrelerden biri olan amonyum sülfatın çuval fiyatı 400- 450 TL aralığındayken, bir domates üreticisi dekar başına devletten aldığı 50 TL gübre desteğiyle pazardan 1 ya da 2 kilo domates alabiliyor.
Antalya çiftçilik yapan Hacı Patır, devletin verdiği desteğin mazot ve gübre fiyatlarının yanında komik bir rakam olduğunu, artık tarımsal üretimin yalnızca zenginlerin yapabileceği bir faaliyet alanına dönüştüğünü söylerken, Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp 15 kilo gübrenin 3500 lira olduğunu belirterek, “devletin verdiği 150 TL ile bu iş yürümez” diyor
Dönüm başı gübre maliyeti 15 ila 17 bin arasında değişirken, dönüm başına aldığı 48 lira gübre desteği ile üretmekte zorlanan küçük çiftçiye finansal desteği bayilerin veresiye defterinde buluyor. Antalya’da Aksu ve Yeni Toptancı Hali’nde konuştuğumuz gübre bayilerinin neredeyse hemen hepsinin veresiye defteri bulunuyor. Bazılarının defterlerindeki isimler yüzleri bazılarının ise binleri buluyor.
Mağazalarına alışverişe gelen neredeyse hiçbir çiftçinin peşin ödeme yapamadığını söyleyen Gübre Bayisi Bilal Çiçek, “Çiftçinin Eylül ayında başlayıp Mart veya Nisan gibi sonlanan bir dikimi var. Bir de Ağustos’ ta başlayıp Şubat’ta biten sonra tekrar dikip Haziran’da bitirdiği bir dikim dönemi var. Dolayısıyla parasını Şubat ayında alıyor. Biz Ağustos’tan Şubat ayına kadar üreticiye finansal destek sağlıyoruz. Tüm malları onlara vadeli ulaştırıyoruz. Burada finansal desteği devletten çok bayiler, haldeki komisyoncular sağlıyor” bilgisini veriyor.
Devletin çiftçiye verdiği desteğin anlamlı olması, çiftçinin güvenli üretim yapabilmesi, ürettiği ürünün verimli ve kalitesi olması için hem destek miktarının hem de yönteminin değiştirilmesi tartışılıyor. Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, çiftçinin yetiştirdiği ürüne desteğin fatura üzerinden verilmesini talep ederken, Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, desteğinin bir para dağıtıyoruz mesajı verme amacından öte üretimde nitelik ve niceliği arttırmanın aracı olması gerektiğini savunarak, desteği vermeden önce ihtiyaçların ve desteğin verilmesinden sonra da sonuçlarının takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.