Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) fonlarının askıya alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Borrell, “UNRWA’nın fonlarının kesilmesi hem orantısız hem de tehlikeli olacaktır. UNRWA, Filistinlilere hayat kurtarıcı yardımlar sağlayan yeri doldurulamaz bir kurumdur” dedi.
‘GUTERRES’E GÜVENİM TAM’
DHA’nın aktardığına göre, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borell, şöyle konuştu: “UNRWA personeline yönelik iddialar ciddidir ve hiçbir sorumlu cezasız kalmamalıdır. Ancak UNRWA derhal harekete geçmiş ve suçlanan personelin sözleşmeleri feshedilmiştir. BM İç Gözetim Hizmetleri Ofisi tarafından yürütülen soruşturma devam etmektedir. BM Genel Sekreteri Guterres, Birleşmiş Milletler’in konuya hak ettiği önemi verdiğine dair bana güvence verdi. Kendisine güvenim tamdır.
UNRWA’nın fonlarının kesilmesi hem orantısız hem de tehlikeli olacaktır. UNRWA’ya tüm AB Üye Devletleri de dahil olmak üzere BM Genel Kurulu tarafından çok zor bir görev verilmiştir. Ajansın yüksek riskli bir ortamda, çoğunlukla yerel personel istihdam ederek yüksek kaliteli, düşük maliyetli kamu hizmetleri sunması beklenmektedir. Sadece Gazze’de, kendileri de süregelen insani trajedinin mağduru olan 13 bin yerel personel, açlık ve salgın hastalıklardan muzdarip 1.1 milyon insana gıda, su ve ilaç dağıtımında kritik bir rol oynamaktadır.”
‘MİSYON, EGEMEN BİR FİLİSTİN DEVLETİ KURULDUĞUNDA SONA ERECEK’
“UNRWA’nın misyonu, İsrail ile yan yana barış içinde yaşayan egemen bir Filistin devleti kurulduğunda otomatik olarak sona erecek” diyen Borrell, şöyle devam etti: “Teşkilatın kurulduğu 1949’dan bu yana varlığını sürdürmesi, İsrail-Filistin çatışmasının hiçbir zaman çözülmemiş olmasının doğrudan sonucudur. Tüm çabalarımızı bu derin davayı ele almaya ve sonunda uluslararası toplum ve tüm AB üye ülkeleri tarafından savunulan iki devletli çözümü uygulamaya odaklamalıyız. UNRWA’nın misyonu, İsrail ile yan yana barış içinde yaşayan egemen bir Filistin devleti kurulduğunda otomatik olarak sona erecek.”
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)